İŞBİRLİKÇİLER

(Collaborators)

Ekin Tunçay Turan  ©       İletişim : ONK AJANS


Tel        :    0 212 241 77 00


Faks    :    0 212 241 77 31

          www.onkajans.com


           e-posta :  info@onkagency.com


Oyunun  Türkçe  Adı    :    İŞBİRLİKÇİLER 

                                                

Oyunun  Özgün  Adı   :    COLLABORATORS


Yazarın  Adı               :    John  HODGE


Çevirmenin  Adı          :    Ekin  TUNÇAY  TURAN


Seyirci  Türü                :    Yetişkin


Oyunun  Türü              :    Kara  Komedi


                                    2  Perde  (Dekor : Tek)

  

Oyuncu  Adedi           :   13    (Erkek : 10 / Kadın : 3)


                                    (Yardımcı Roller : 10)


Çeviri  Tarihi               :    2012

ÖNEMLİ UYARI ! Bu oyunun yazar ve çevirmenine ait tüm telif hakları, ONK AJANS tarafından korunmaktadır. Her ne amaçla olursa olsun, sahnelenmeden önce mutlaka ONK AJANS’tan 

izin alınması gerekmektedir ! Profesyonel ve amatör tiyatro grupları başta olmak üzere, üniversiteler, çeşitli eğitim kurumları, dernekler, şahıslar, belediyelere ya da vakıflara vb. ait ilgili tüm gruplar buna dâhildir !

KONU  


“Sovyet  Sosyalist  Cumhuriyetler  Birliği”  döneminde ; muhalif  yazar  Bulgakov, karısı  Yelena  ve  birkaç

arkadaşı  ile  zor  şartlarda, bir  evde  yaşamaktadır. Ciddi  sağlık  problemleri  vardır. Yeni  yazdığı  "Molière"

adlı  oyun  sahnelenmeye  henüz  başlamıştır. Prömiyerden  sonraki  gün, iki  “İçişleri  Halk  Komiserliği 

Polisi”  (NKVD)  tarafından  ziyaret  edilir. Polislerden  biri, kendileriyle  işbirliği  yapıp  Joseph  Stalin'in  doğum

gününde, onun  gençlik  dönemini  anlatan  bir  oyun  yazmadığı  takdirde, “Molière”  oyununun  yasaklanacağını

söyler. Bulgakov  başta, kendinin  ve  karısının  hayatını  riske  atma  pahasına da  olsa  teklifi  reddeder. Baskı  ve

tehditler, Bulgakov  çalışmayı  kabul  edene  dek  sürer. Ancak  Bulgakov  yazmaya  bir  türlü  başlayamamakta,

kelimeleri  bir  araya  getirememektedir. Bir  gece, ona  yardım  edebileceğini  söyleyen  gizemli  birinden  bir

telefon  alır. Buluşmaya  gittiğinde  ise, karşısında  “Joseph  Stalin”i  bulur. Stalin, Bulgakov'a  çalışmalarını  hep

takdir  ettiğini  ve  oyun  yazarken  ona  yardımcı  olmak  istediğini  söyler... Stalin, daktilonun  başına  oturur,

oyunu  yazmaya  başlar. Bir  süre  sonra  Stalin, "Ben  senin  işini  yapıyorsam, sen de  benimkini  yap !"  der  ve

Bulgakov'u  devlet  işleriyle  ilgili  karar  vermeye  ve  kendi  imzasını  taklit  ederek  onaylamaya  zorlar... Bir  süre

sonra da, Bulgakov’un  sağlık  ve  yaşam  şartları  birden  iyileşmeye  başlar. Onun  duruşunu  hep  örnek  almış

olan  yakın  arkadaşları  ve  karısı  ondaki  fikir  değişimini  görmektedir… Bulgakov, farkında  olmadan  pek  çok

olumsuz  karara  “JS”  adına  imza  atar  ve  nihayetinde de  ‘kitlesel  harekât’  (Katliam)  emrini  vermeye  ortak

olur. Ve  bu  emir  Bulgakov'un  arkadaşlarının da  tek  tek  öldürülmesiyle  sonuçlanır... 


Sonrasında  oyun  için  tek  bir  sahne  daha  yazılmasını  isterler. Ancak  bu  defa  kendi  yazacaktır. Bulgakov,

bu  son  sahnede  Stalin’le  ilgili  ‘gerçekleri’  yazar, ancak  dünya  bunları  görmek  için  henüz  hazır  değildir.

Yazdıkları  “NKVD”  polisi  tarafından  imha  edilir. Sonunda  Stalin, Bulgakov’a  onu  neden  seçtiğini  anlatır…

Bulgakov, yazdığı  oyundaki  “Molière”  gibi  ölür...


DEĞERLENDİRME 


Diktatörlüğün  hakim  olduğu  rejimler  ideoloji  dayatma  temeli  üzerine  kurulu  olduğundan, birçok  dönemde,

yönettikleri  toplumlara  fikirlerini  yaymak  ve  zorla  kabul  ettirmek  için  acımasız  yöntemlere  başvurmuş, insanlar

üzerinde  baskı  kurarak  şiddet, şantaj  ve  yasaklama  yoluyla  amaçlarına  ulaşmaya  çalışmışlardır. Kendi  politik

fikir, davranış  ve  kendi  özel  özgürlükleri  dışında  her  türlü  özgürlüğü  ve  fikri, kısıtlama, reddetme  ve  güç

kullanarak  ortadan  kaldırma  yolunu  seçmişlerdir. Bu  tür  rejimlerde  uygulanan  baskı, şiddet  ve  şantaj,

yönetilen  toplumun  genelde  her  kesimini  kapsasa da, özellikle  sanatı  ve  sanatçıları  hedef  almıştır. Sanatın,

sanatçıların, edebiyatın, düşünür  ve  aydınların  kitleler  üzerinde  ne  kadar  etkili  olduğu  bilinen  bir  gerçek

olduğundan, yazılanlar  sansürlenmiş  ya da  yasaklanmış, fikirler  sindirilmeye  çalışılmıştır. Doğal  olarak da,

kandırılan, uyutulan, aç  bırakılan, işkence  yapılan, sindirilen  insanlara  umut  verecek, bir  ışık  tutacak,

heyecanlandıracak  ve  özgürlük  yolunda  cesaret  aşılayacak  yazarları, oyuncuları, aydınları, düşünürleri  vb.

susturmak  en  kestirme  yol  gibi  görülmüştür... Tarihten  ders  almayanlar  için  bu  yöntemler  bu  tür  rejimlerin

en  büyük  zaafı  olmuş, ne  kadar  saçma  ve  aptalca  olduğu  gerçeği  yine  zamanla  anlaşılarak  tarih

sayfalarındaki  yerini  almıştır... Bunun  en  çarpıcı  örneği, şüphesiz, Joseph  Stalin’in  diktatör  olduğu  “Sovyet

Sosyalist  Cumhuriyetler  Birliği”  dönemidir... 


Bu  oyunda da, Stalin  karşıtı  olan  “Bulgakov”  adlı  yazar  üzerinden, onun  ve  çevresindeki  insanların  o

dönem  Rusya’sında  neler  yaşadığı, sanatın, düşünen  ve  düşündüklerini  yazanların  nasıl  diğerleri  gibi  baskı,

şiddet  ve  şantaj  yoluyla  kontrol  altına  alınmaya  çalışıldığı  anlatılmaktadır... Tanrıcılık  oynayan, narsist, bencil,

kompleksli  ve  acımasız  bir  insanın  ve de  yandaşlarının  dayattığı  fikirlere  karşı  çıkan  milyonların, ya da

sadece  başka  dil, inanç  ve  kültüre  sahip  olma  suçu  (!)  işleyenlerin  sürgüne  ya da  katledilmeye  giden  yol

haritası  büyüteç  altına  alınmaktadır... 


DÜŞÜNCE 


Oyunda, Bulgakov’ un  kendiyle  olan  iç  çatışması, hastalığı, geçmişi, fikirleri, çevresiyle  ilişkisi  ve  “Stalin”

özelinde  bir  ideolojiyle  olan  çatışması  her  ne  kadar  bir  rüyanın  derinliklerinde  hayat  bulsa da, aslında

rüya  olamayacak  kadar  gerçek  ve  yaşanmış  olan, tarihe  düşmüş  aşağıdaki  sözlerin  ışığında  çarpıcı  bir

kurguyla  gözler  önüne  serilir...


“Akıl  kopyalanamaz  ve  yaratıcılık  bir  imza  gibi  taklit  edilemez !”

“Yaratılan  bir  eser  yakılarak  yok  edilemez !”

“Yazılanlar  (Müsveddeler)  yanmaz !”


“İşbirlikçiler”, 2011 / 2012  tiyatro  sezonunda  İngiltere’de  “National  Theatre”  tarafından  sahnelenmiş, çok

beğenilmiş  ve  “2012  Laurence  Olivier  En  İyi  Oyun”  ödülünü  almıştır.


 





^

Copyright © 2020