HESAP GÜNÜ
(Judgment Day)
Ekin Tunçay Turan © İletişim : ONK AJANS
Tel : 0 212 241 77 00
Faks : 0 212 241 77 31
www.onkajans.com
e-posta : info@onkagency.com
Oyunun Türkçe Adı : HESAP GÜNÜ
Oyunun Özgün Adı : JUDGMENT DAY
Yazarın Adı : Ödön Von HORVÁTH
Almancadan İngilizceye Çeviri : Christopher HAMPTON
Çevirmenin Adı : Ekin TUNÇAY TURAN
Seyirci Türü : Yetişkin
Oyunun Türü : Dram / 1 Perde (Dekor : Değişken)
Oyuncu Adedi : 13 (Erkek : 9 / Kadın : 4)
(Figürasyon : 6)
Çeviri Tarihi : 2011
ÖNEMLİ UYARI ! Bu oyunun yazar ve çevirmenine ait tüm telif hakları, ONK AJANS tarafından korunmaktadır. Her ne amaçla olursa olsun, sahnelenmeden önce mutlaka ONK AJANS’tan
izin alınması gerekmektedir ! Profesyonel ve amatör tiyatro grupları başta olmak üzere, üniversiteler, çeşitli eğitim kurumları, dernekler, şahıslar, belediyelere ya da vakıflara vb. ait ilgili tüm gruplar buna dâhildir !
KONU
Küçük bir kasabanın sevilen istasyon şefi Thomas Hudetz, kendinden on üç yaş büyük bir kadınla evlidir.
Bir gün görev başında, han sahibinin başkasıyla nişanlı olan kızı Anna ile sohbet ederken, Anna birden,
– Thomas’ın karısının onları perde arkasından izlediğini bile bile – özellikle, Thomas’ı öper. Kısa bir an için
Thomas’ın dikkati dağılır ve gelip geçen ekspres tren için zamanında sinyal vermeyi unutur. Sonrasında da
iki tren çarpışır, on sekiz kişi ölür. İstasyon şefinin hapse girmemesi için bir tanığa ihtiyacı vardır. Anna
kendini suçlu hissettiği için yalancı tanıklık yapar, sinyalin doğru zamanda verildiğini söyler. Ancak her şeyi
görmüş olan ve kasaba halkı tarafından da pek sevilmeyen Thomas’ın karısı, gerek Anna’nın yaklaşımına,
gerekse insanların kendisine gösterdiği kaba tavırlara dayanamaz ve savcıya kocasının suçlu olduğunu
söyler. Thomas hapse girer... Dört ay sonra bir şekilde suçsuz olduğu düşüncesiyle serbest bırakılır,
kasabaya döner ve bir kahraman gibi karşılanır. Ama Anna vicdan azabı çekmektedir. Thomas ise “Her
zaman görevini yerine getiren, emirlere uyan bir adam” olarak masum olduğunu iddia etmektedir. Anna bir
yolunu bulup Thomas’a, onunla gizlice buluşup, konuşmak istediğini söyler. Buluşurlar... Sonrasında da Anna
ortadan kaybolur. Vicdan azabına dayanamayarak intihar etmiş olabileceği düşünülürken, bir süre sonra
cesedi bulunur ve öldürülmüş olduğu anlaşılır. Çıkan dedikodular ve Thomas’ın garip davranışları sonucu
olayların seyri değişir. Artık hedefte bir zamanlar çok sevilen Thomas Hudetz vardır... Vicdanıyla aklı
arasında sıkışan Thomas, acaba ne yapacaktır ? “Hesap Günü” yaklaşırken yaptıklarıyla
yaşayabilecek midir ? Yargı önüne mi çıkacaktır, yoksa ilâhî adalete mi sığınacaktır ?
DEĞERLENDİRME
Yazarın, Nazi Almanyası’na önemli bir gönderme yaptığı oyun ; temelde vicdan sorgulaması üzerine kurulu
özgün, güçlü ve sürükleyici yapısıyla, vicdan – akıl, suçlu – suçsuz, iyi – kötü, haklı – haksız, görev, sorumluluk,
ikiyüzlülük, masumiyet vb. kavramların anlamı üzerine bizleri düşündürürken, aynı zamanda da insanî olanla
olmayanı çarpıcı bir hikâye ile gözler önüne seriyor…
DÜŞÜNCE
Acaba biz de bir gün ; tıpkı, “Her zaman görevlerini yerine getiren ve sadece emirlere uyduklarını iddia
eden (!)” Nazi Almanyası’nın acımasız, faşist subayları gibi, talihsiz Hudetz’in yaşadığı türden ya da
benzeri bir durumla karşılaşırsak, vicdanımızı bastırmaya çalışıp, kendimizi ve çevremizi masum olduğumuza
ikna etmeye çabalar mıyız ? Yoksa gerçekle yüzleşebilir miyiz ?
Birçok açıdan bakıldığında ; insanî değerleri ön plâna çıkaran, dramatik yapısı sağlam, sürükleyici ve
güncel yanıyla da toplumda karşılığı olan başarılı bir dram.