SİNEMA
(The Flick)
Ekin Tunçay Turan © İletişim : ONK AJANS
Tel : 0 212 241 77 00
Faks : 0 212 241 77 31
www.onkajans.com
e-posta : info@onkagency.com
Oyunun Türkçe Adı : SİNEMA
Oyunun Özgün Adı : THE FLICK
Yazarın Adı : Annie BAKER
Çevirmenin Adı : Ekin TUNÇAY TURAN
Seyirci Türü : Yetişkin
Oyunun Türü : Dramatik Komedi
2 Perde (Dekor : Tek)
Oyuncu Adedi : 4 (Erkek : 3 / Kadın : 1)
Çeviri Tarihi : 2016
ÖNEMLİ UYARI ! Bu oyunun yazar ve çevirmenine ait tüm telif hakları, ONK AJANS tarafından korunmaktadır. Her ne amaçla olursa olsun, sahnelenmeden önce mutlaka ONK AJANS’tan
izin alınması gerekmektedir ! Profesyonel ve amatör tiyatro grupları başta olmak üzere, üniversiteler, çeşitli eğitim kurumları, dernekler, şahıslar, belediyelere ya da vakıflara vb. ait ilgili tüm gruplar buna dâhildir !
KONU
SAM, sinema salonunda çalışan, üniversiteye gitmemiş ve hâlâ ailesiyle yaşayan 35 yaşında biridir. Orada
makinistlik yapan ve fırlama bir kız olan ROSE’a da derin bir aşkla bağlıdır. ROSE ise bunun farkında
değildir ve her ne kadar belli etmeyip, rahatmış gibi davransa da pek kendine güveni olmayan biridir.
AVERY ise babasıyla yaşayan, devam ettiği üniversiteye biraz da psikolojik sorunları nedeniyle bir süreliğine
ara vermiş, sinemaya tutkun, bu konuda da oldukça bilgili siyahî genç bir delikanlıdır. Sinemada yeni işe
başlamıştır. Bu “Sinema” ise, o bölgedeki tek 35 milimetrelik film oynatan sinemadır...
SAM, yeni işe başlayan AVERY’ye, birlikte salonu temizledikleri sırada, nelere dikkat etmesi gerektiğini ve
bilmesi gereken şeyleri anlatarak onu tanımaya, anlamaya çalışır...
SAM, ROSE ve diğer çalışanlar, çok düşük ücretle çalıştıkları için bazı biletleri iki kez satmakta ve elde
ettikleri parayı da, mesai bitiminde “Akşam Yemeği Parası” adı altında bölüşmektedirler. Önce karşı
çıkmasına rağmen AVERY’yi de bu duruma ortak ederler. Hepsinin kendine göre yaşadığı mutsuzluklar, sıkıntılar, çıkmazlar vardır...
Bu sırada sinemanın sahibi gerek ekonomik, gerekse başka sebeplerden dolayı sinema salonunu satar.
Sinemayı satın alan kişi de, eski sistem yerine dijital sistem kurarak dijital çekilmiş filmleri oynatmaya karar
verir. Ayrıca kredi kartıyla da bilet satışına başlanır. Sonrasında da çalışanların bir şekilde aynı bileti iki
kez sattıklarını anlar. Kutuda bulduğu bir not yüzünden bunu sadece AVERY’nin yaptığını düşünür, onu
suçlar. AVERY ise, SAM ve ROSE’a giderek gerçeği patrona anlatmalarını ister. Ancak ikisi de buna
yanaşmaz. Büyük bir hayal kırıklığına uğrayan AVERY, sonunda işten atılır...
Bu arada SAM de daha önce ROSE’a aşkını itiraf etmiş ama karşılık bulamamıştır. Ancak işler değişir.
ROSE, yaşananlardan sonra SAM’e ilgisiz kalmaz. Bir süre sonra, artık AVERY’nin yerinde yeni bir çalışan
vardır ve SAM, ona da işin inceliklerini ve yapması gerekenleri anlatırken, AVERY’yi de unutmamıştır. 35
milimetrelik film hastası olan ve yaşadıklarından sonra ihanete uğradığını düşünen AVERY’nin kalbini
kazanabilmek için de, eski patronunun hurda olarak vermesini istediği film makinesini ve birkaç tane de
35 milimetrelik filmi onun için saklamayı başarabilmiştir. AVERY onları almak için geldiğinde SAM’le
sohbet eder ve ona, aslında kimseye güvenmemek gerektiğini anladığını söyler. Kendinin bir gün başka
yerlerde yaşayabileceğini, ama onun yaşamı boyunca temizlik yapmaya devam edeceğini ekler ve ders
niteliğindeki son sözü söyleyerek oradan, “Sinema”dan ayrılır…
DEĞERLENDİRME
Oyun ; teknolojinin de gelişmesiyle hızla değişen dünyada, insanların gerçeklik, güvenilirlik, sevgi, aşk, gerçek
arkadaşlık arayışını, kaybolan değerleri, insanî zaafları ve basit hayatların sıra dışı beklentilerini vb. anlatır.
Ayrıca, yaşamın tıpkı filmlerdeki gibi an ve anılardan oluştuğuna özenli ve estetik bir dille dikkat çeker…
DÜŞÜNCE
Bu açılardan bakıldığında, her zaman toplumsal karşılığı olabilecek, başarılı, sıra dışı bir oyun olduğunu
açıkça söyleyebiliriz. 2013 yılında “Obie” ve “Susan Smith Blackburn”, 2014 yılında da “Pulitzer”
ödüllerini kazanmış olan oyunun pek çok ödül için de adaylığı bulunmaktadır.